Yıllarca anlayamadığım ve duyduğumda mantığa oturtamadığım geçmiş zaman saldırıları… 90lar döneminde yaşanan terör saldırıları ve yapılan operasyonlar çok ilginç detaylar taşımakta. Yapmış olduğum meslek ile edindiğim bilgi sayesinde her şey mantıksız denklemlere dönüşmeye başladı kafamda. Terör örgütünün yapısı anlatılırken bazılarının silahsız olduğunu öğrendim, ellerinde silahları yoktu evet, dahası var çoğunda ak47 yok av tüfekleriyle terör estirmeye çalışmakta, kısıtlı bir m16 rifle varlığı bulunmakta. Peki bunlar olurken mevzileri basıp tüm askerlerimizi şehit eden pkklı efsaneleri neyin nesi sizce? Yardımın gitmediği karakollarımız? Anlattığım bu dönemde örgüt milan füzelerine sahip değildi bizim ise elimizde helikopterlerimiz bulunmaktaydı.

 Bunun açıklaması belki çoğu kişiye inandırıcı gelmezdi ama 15 Temmuz darbe girişiminde üniforma altına saklanmış milletin düşmanı olan hainleri herkes gördü. 90 lı yıllarda aynı zihniyetin yaptığı icraat deep internette insanlarının katledilmesine göz yuman gelişmemiş devletlerin yöneticilerine benzemekte, canlı talim alanı olarak karakollarımız ve birliklerimiz satılmaktaydı. Nasıl mı?

Güvenlik güçlerimizin ellerinden karşı tarafa zarar verebilecek silahları alınıp işlemeyen tüfeklerle bekletilerek, er sayısı yükseltilip tecrübeli iş yapan personel farklı bölgelere çekilerek. Peki nasıl satıldık?

Yabancı devletlerin özel kuvvetleri için hem kontrolsüz hemde işler ters giderse kontrol edilebilecek bir bölge lazımdı. Güneydoğu o dönemde bu iş için biçilmiş kaftandı ve kollar sıvandı! En büyük kara ordularından birine sahipken nöbete bir türlü adam yetiştirilemiyordu! Erler yoğun nöbetlerden yorgun düşüp uyumalıydı ve özel birlikler mevzilere sızarak antrenman yapmalıydı bunların hepsini hatırlatacak olaylar mevcut.

         Dönemin göz bebeği Pöh yani Polis Özel Harekat askerler istediği halde üst komutanlar tarafından istenmedi ve araziye çıkmamaları için uğraşıldı. Bunun nedeni hesabın bozulma tehlikesiydi… Sadece karakollar ve Erler satılmadı, arazide ki timlerimiz de satılmıştı olmayacak yerlerde görevlendirilip pusulara düşürüldüler ve kahpece şehit edildiler.

         Bu şüpheleri aklıma düşüren meselelerden biride elinden geldiğince bölücü söylemlerde bulunan (bunu milletini sevdiğinden değil hainlik için yaptığını düşündürecek sebeplerim var) geçmişine baktığınızda kahraman denilecek bir insanın Fetö yapılanmasının SOL ismi evet Sol ismiyle bir arada ve samimi bulunması. Merak edenler Türk Solu dergisiyle alakalı insan Gökçe FIRAT’ ın kimle aynı karede kahkaha attığına baksın… İşte bu noktaları özet olarak birleştirdiğimizde sebepleri az çok bulabilir oluyoruz. Bu da bize tek maaşla 50 dairenin nasıl alındığını anlatır olmalı. Onlarca canı paraya değiştirebilirler mi ? Bunu yadırgamayın… Yapanların soyuna bakıldığında Cumhuriyetin ilk yıllarında içimizde kamufle olabilen gayrimüslimlerin sokaklarında gezmeye başlıyoruz ve ülkenin gerçekleri tam olarak burada ortaya çıkmakta. Bunlar bizler için bir varsayım olsun lakin küçümsemeyin ilerde güçlü emarelerle karşınıza tekrar çıktığında bu yazıyı hatırlar hak verirsiniz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here